Doğunun Bilim Güneşi İbni Sina

Doğunun Bilim Güneşi İbni Sina

Barkod: 9789756391112
Üreticiler: Etkin Yayınevi
Stok Sayısı: 1
Basım Tarihi: 10-2012
Baskı Sayısı: 7. Basım
Sayfa Sayısı: 237 Sayfa
Ağırlık: 200,00 Gram
Boyut: 13,50 (en) x 21,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: Ankara - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

145,00 TL
116,00 TL

Elinizdeki bu kitap; “Düşünüyorum öyleyse varım” sözünü Descartes’tan beş yüz yıl önce söylemiş olan İbni Sina’nın yaşamöyküsüdür. İbni Sina’yı ve onun büyüklüğünü anlayabilmek için, günümüzde daha ilk sınıflarda öğretilen, ama uzak geçmişteki o dönemde henüz bilinmeyen pek çok şeyi unutmamız gerekir. Örneğin Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü unutup Dünya’nın, evrenin merkezi olduğuna inanmamız, şeytanın insanları ele geçirip psikolojik nöbetlere neden olduğuna inanmamız; oksijen, hidrojen ve azotun var olduğunu unutmamız, esrarengiz “felsefe taşı” yardımıyla has olmayan bir parça metalden külçe altın elde etme denemelerini normal karşılamamız; telgrafı, telefonu, radyoyu, televizyonu, interneti kullanımdan kaldırmamız; büyücülere, kem göze, ifritlere inanmamız gerekir ki, Ortaçağ Doğu Dünyasının ortalama eğitim almış insanıyla onu kıyaslayabilelim. Gerçek bilgi ve deneyim susuzluğuyla İslâmın en katı emirlerini ihlâl ederek, insan cesetlerine otopsi yapan ve işlediği bu günah yüzünden kendisinin de ceset haline dönüşebilme tehlikesini bile göze alan bu büyük insanın 57 yıla sığdırdığı, ama bin yıla sığmayan öyküsü, benzerine rastlamanın zor olduğu büyük bir bilimsel kahramanlık örneğidir. O, antikçağ dünyasının bilimiyle, yaşadığı dönemin bilimini birleştiren bir halka oldu. Bu halkanın olmaması durumunda insanlık kültürü başka bir yola kayabilir ve XXI. yüzyılda bizler antik-çağ bilginlerinin görüşlerine ve kör inançlarına şimdikine göre çok daha bağımlı olabilirdik. İnsanlık yolunu aydınlatmak için yanması gereken ateşi elinden alıp söndürmek için birleşen yobazlara, yalancı sofulara, sahte bilginlere, astrologlara, simyacılara, büyücülere, falcılara, doğaüstü güçlere sahip ermişlere karşı elindeki bilgi meşalesini sıkıca tutup yılmadan ileriye yürüyerek bugünkü modern dünyanın temel yapıtaşlarını yerleştiren büyük bilgine çok şey borçluyuz... İbni Sina size hiç böyle anlatılmadı…