Bu çalışmada Türk düşünce hayatının önemli simalarından biri olan Hilmi Ziya Ülken`in edebiyatçı kişiliğine yeni bir katkıda bulunan Tahir ile Zühre (1921) ve Siyâvuş veya Hayalperest (1929) adlı oyunları üzerinde durulmuştur. Tahir ile Zühre adlı halk hikâyesi ile Şahnâme`de yer alan Siyâvuş`un öyküsünün tiyatro türünde yeniden yazımı olan bu oyunlar, Ülken`in tüm yazı hayatı boyunca üzerinde duracağı başlıca fikirlerin, yazı hayatının erken bir evresinde, edebiyat formunda işlenmiş halleridir. Hilmi Ziya, Tahir ile Zühre oyunu ile tiyatronun kaynağının edebiyat geleneğimiz olması gerektiğini ve ancak bu şekilde kendi klasiklerimizi meydana getirebileceğimizi savunur. Siyâvuş oyununda ise ileride insani vatanseverlik şeklinde formüle edeceği felsefi görüşlerini şark hümanizmasının bir yansıması olarak gördüğü Şâhname üzerinden temellendirir.