Toplumların bir kültürel organ olarak varlığı ile aynı yaşta olan erginlenme: savaşçılar kadrosuna girebilmek için öldürülmesi gereken bir canavar, girilmesi gereken tehlikelerle dolu karanlık bir mağara, neslin devamı için gerekli olan yei kuşakların dayanıklılılarının kanıtlanması; büyücüler , rahipler gibi spritüel görevleri yürütenlerin aralarına alacaları adayın kulağına ilk “sırlar üflemesi”, gizli bir cemaatin adaylarını “içeriye” almadan bazı zorlu sınavlardan “kapılardan” geçirmesi.. Hepsi de özgün ve etkileyici erginlenme ritleridir ve önceden inisiye (tekris) olmuş kişilerin önünde, adayın eski yaşamına veda ederek kendisini kanıtlayıp girebildiği toplulukta, duyguların doruğa vardığı parlak bir “yeniden doğum” anı içerirler. Dinler tarihçisi Eliade, bu kitabında öncekilerden farklı olarak dinlerin değişik kategorilerinin tanımlanması yerine, bütün din ve din dışı toplumların “tekris” paradigmaları üzerinden ortak duygular, alışkanlıklar ve gelenekler arasında anlaşılabilir köprüler kuruyor.