“Ben, zaman zaman başkalarına yardım etse de kendine hiçbir zaman yardım edememiş, otuz üç yaşını doldurmasına rağmen henüz bir kadının yanına yaklaşamamış tıp doktoru Tyko Gabriel Glas.”
Kendine faydası olmayan, ancak her hastanın kurtuluşu için bir hekime başvuracağına inanan Doktor Glas… Hayatın onu ıskaladığından emin, içine kapanık bir doktor. Derken, yaşlanan kocasıyla ilişkisinden rahatsız genç ve güzel bir kadın olan Helga Gregorius, Doktor Glas’ın yalnız hayatına adım atar. Doktor Glas, Helga’yı ve belki de kendisini özgürleştirecek bir eylemi sorgularken, Söderberg’in en ünlü romanının kurgusuna yön veren düşünce ve pratik arasındaki mücadele de başlamış olur. Doktor Glas, İsveç dilinin en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Hjalmar Söderberg’in üçüncü ve insan ruhunun karmaşasına ışık tutan en iddialı romanıdır. Ölme hakkının sandığa bir kâğıt parçası atma hakkından daha önemli ve devredilemez bir insan hakkı olarak tanınacağı o gün gelecektir ve gelmelidir. O gün geldiğinde, tedavisi mümkün olmayan her hasta – aynı zamanda her suçlu – kurtuluşu talep etmesi halinde bir doktorun yardımına başvurma hakkına sahip olacaktır.