“Seninle bir gece geçirmeyi hiç istememeliydim. Eğer daha iradeli olsaydım bunlar asla olmazdı.”
Bir zamanlar, ölümü dileyen dilsiz bir tutsaktım.
Şimdiyse bir yatta saklanıyordum.
Kurtarılmış ve alınmıştım. Beni çalan hırsız sesimi, geçmişimi ve bana ait olan her şeyi istiyordu.
Teslim olmayacaktım.
Fakat Elder hayır cevabını kabul etmiyordu.
Beni zorlayarak ve kandırarak, kim olduğumu yavaş yavaş keşfediyordu ta ki şeytanlarından kaçmak için çello çaldığını öğrenene kadar. Çünkü onun müziği, benim şeytanlarımı ortaya çıkarıyordu.
O zengindi, benim ise tek kuruşum yoktu.
Ben tercihen dilsizken o, doğuştan meraklıydı.
Bunu yürütemememiz için bir sürü neden vardı.
Yine de bunlar aramızdaki bağı ve tutkuyu durdurmuyordu.
Ta ki bir gece, o her şeyi mahvedene kadar.
Ve böylece ilişkimiz; günah dolu, çarpık bir hale geldi.