Her şey, umursamaz bir bilge olan kütüphaneci Michael Herne’ün Aslan Yürekli Richard’ı konu alan bir tiyatro temsilinin sonrasında kostümünü çıkarmayı reddederek Orta Çağ kıyafetleri ile dolaşması ile başlar. Canlandırdığı karakter artık kendisidir ve olayların kısa sürede çığırından çıkması için gerekli ortam hazırdır. Yaşadığı coğrafyayı yakından tanıyan Chesterton bireysel, toplumsal, sınıfsal tüm kurumları masaya yatırıp ince ince hicvediyor. Günümüzle kıyasladığımızda belki unvanların, kurumların isimleri değişse de Chesterton’ın ortaya koyduğu eser, her döneme uygun, evrensel sonuçlara götüren nitelikte. Modern dünyayı değerlendirebilmek için bir önceki çağdan bakmayı deneyen yazar, son romanı Don Kişot’un Dönüşü ile ortaya çağını aşan ince bir mizah örneği koymuştur. Döneminde Bay Perşembe ile çokça ses getiren ve İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden sayılan Chesterton bugün hâlâ dikkatli ve iyi metin peşindeki okuyucunun ilgisini çekmeye devam ediyor.
“Chesterton, bir Edgar Allan Poe ya da bir Kafka olabilirdi, ama çok şükür Chesterton olmayı yeğledi.” - Jorge Luis Borges