Annem, bugün onu bir temiz dövdü. Tabii döver. Misafir odamızdaki güzelim halımızı kesmiş. Deli mi ne? Annem: “Kız niye kestin halıyı?” dedi. O: “Kuş var halının içinde,” dedi. “Beyaz kuş. Onu çıkartacaktım.” Bizi 50 kuşağının öncülerinden ve modern edebiyatımızın kült yazarlarından Vüs’at O. Bener’le yani “Vüs’atî bir ekol”le tanıştıran ilk öyküler Dost’ta. Kardeşi Erhan Bener, arkadaş grubundaki genç yazarların haşin eleştirmeni olan ağabeyinin eline kalem tutuşturup “Çok eleştirdin, biraz da yaz!” komutuyla onu adeta eve hapseder. Oradan elinde “Dost” öyküsüyle çıkar Vüs’at O. Bener. Hemen ardından yazarın ilk öyküleri Dost adıyla kitaplaşır. Yalın, anlaşılır, akıcı diyaloglar ve iç sesler aracılığıyla karakterlerin ruh hallerini yansıtan Bener, “Havva” ve “Kömür” gibi en çok ses getiren öykülerinin de yer aldığı bu ilk kitabında biçem farkını ortaya koymuş, edebiyatımızın sıradışı yazarlarından olacağına dair ilk sinyalleri vermiştir.
“Vüs’at O. Bener’in kendine özgülüğü kuşkusuz yalnızca dilinden ötürü değildir; bir de anlatım biçimi, konuları, kişileri, kişileri canlandırma biçimi, öyküye öykü olarak kazandırdıkları, olağanüstü ayrıntıcılığı, kılı kırk yararcasına gösterdiği titizlik, sağlam öykü yapısı ve bütün bunlardan sonra edindiği etkileyici öykü dünyası var.”
–Semih Gümüş