Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın Tuhaf Hikayesi,insanın kötülükle olan yakın ilişkisini alegorik bir dille anlatıyor. Stevenson’ın çığlıklar içinde uyandığı bir kâbustan yola çıkarak yazmaya başladığı ve kısa sürede tamamladığı Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın Tuhaf Hikayesi, saygın bir doktorun, Londra’nın tekinsiz sokaklarında kol gezen bir caniyle olan gizemli ilişkisini anlatır. Psikanalitik devrimin arifesinde, sınıf çatışması,suçluların yaşamı, insanın içindeki kötülüklerden kurtulabilmek için göze alabilecekleri ve toplumdan gizlenen hayatlar gibi güncel konular etrafında kaleme alınmış bu hikâye, yayımlandığı devrin ötesine uzanmayı başarmış, korku edebiyatının en akılda kalıcı kişiliklerinden birini ölümsüzleştirmiştir.
“Stevenson, iyilikten bütünüyle ayrılmış olan bir kötülüğün mevcudiyetini Hyde kişiliğinde ifade etmek istiyordu. Stevenson’ın tüm kötülükler arasında en sevmediği, zalimlikti;yarattığı gaddar varlığın da canavarlıklarını değil, eziyet ettiği ve öldürdüğü insanlara gösterdiği acımasız kayıtsızlığı dile getirmiştir.”
- Vladimir Nabokov