Felicity Haynes, bu kitabında eğitim uygulamalarında ortaya çıkan etik sorunları ve ahlâki yargının ölçütlerine ilişkin soruları hem teorik hem de pratik düzlemde ele alıyor. Eğitimde Etik, eğitimcilerin ve öğrencilerin kendi anlayış ve uygulamalarının etik yönü üzerinde derinlemesine düşünmesine yardım etmek ve onlara, çok farklı varsayımları olabilecek insanlarla diyalog kurarken eylemlerinin uygunluğunu tartışma fırsatı vermek üzere tasarlanmış.Bu amaç doğrultusunda Haynes bir yandan eğitimcilerin kendi fikir, eylem ve seçimlerinin etik yönlerini değerlendirmelerine yardımcı olacak teorik bir başvuru çerçevesi sunuyor ve Aristo, Platon, Augustine, Locke, Mill, Kant, Moore ve Wittgenstein gibi düşünürlere gönderme yaparak bu çerçeveyi yüzyıllar içinde tartışılmış ve yapılandırılmış felsefi kuramlara dayandırıyor; diğer yandan da çeşitli eğitim bağlamlarında yaşanmış gerçek vakaları tartışarak uygulamada cezalandırma, sansür, gizlilik hakkı, kişisel çıkar, ifade özgürlüğü, okul üniformasına uyum gibi konularda karşılaşılan etik soru ve sorunları oluşturduğu teorik çerçeve bağlamında çözümlemeye çalışıyor.Kitap, her ne kadar eğitim alanına odaklanmış, vaka örnekleri eğitim bağlamlarından alınmışsa da kişinin yapıp etmelerinin etik yönleri üzerine düşünme süreci hukuk, işletme, iş idaresi, tıp ve gazetecilik gibi diğer meslekler için de eşit ölçüde gerekli ve önemlidir. Hatta denebilir ki Haynes’in bu çalışmasını sadece söz konusu mesleki alanların mensupları değil, ahlâk felsefesine uygulamalı bir giriş yapmak üzere konuyla ilgilenen herkes kullanabilir; çünkü Eğitimde Etik insanların etkileşme biçimleri ve iyi insan olmanın ne anlama geldiğini eleştirel olarak sorguluyor.Haynes bu kitap aracılığıyla, yalnızca eğitimcileri değil her birimizi eylemlerimizde tutarlı olmaya ve başkalarına kendimize davranılmasını isteyeceğimiz biçimde davranmaya; eylemlerimizin kendimiz ve başkaları için kısa ve uzun erimli sonuçlarını göz önünde bulundurmaya ve başkalarını önemsemeye çağırıyor.“Bu kitabın amacı, etiğin, ‘ne yapmalıyım?’ ya da ‘bu doğru olur mu?’ sorusunu soran herkesle ilgili olduğunu ortaya koymak. Etik, başkaları hakkında ahlâki yargılarda bulunan, başka insanların eylemlerini öven ya da kınayan herkesle ilgilidir. Eğitimde özel bir önem taşır; çünkü öğretmenler ve yöneticiler, hem ahlâki sorunlarla kuşatılmıştır hem de öğrencilerinin, yani gelecek kuşağın eğitiminin ve ahlâki iyiliğinin sorumluluğu her zamankinden çok onların ellerindedir.” F. Haynes