SAHİP OLMA ARZUSUNDAN DENEYİMLEME ARZUSUNA EĞLENCE
Saçmalıklar Çağında Eğlence Gerçekten Sanıldığı Gibi Eğlenceli midir?
Sahip Olma Arzusundan Deneyimleme Arzusuna Eğlence
Saçmalıklar çağı insanı için artık tek bir düşünceden söz edebiliriz: Eğleniyorum o halde varım! Çünkü bugün artık eğlenmek bir ihtiyaçtan da öte bir görevdir. Saçmalıklar çağında, iş eğlenceli olmayı amaçlar. Din eğlenceli olmayı amaçlar. Hatta savaş bile eğlenceli olmayı amaçlar.
Eğlenceye gıpta ile bakılır ve eğlenenler seküler kurtarılmışlardır. Farklı olmak için verilen sonsuz mücadelede eğlence züppeliği, özellikle statü ve para sahibi olmayanlar için yeni ve önemli bir stratejidir. Sosyal medyanın temel işlevlerinden biri de, insanları sürekli eğleniyormuş gibi göstermek, mış gibi hayatları beslemektir.
Peki gerçekte eğlence nedir? Neden pek çok insan ona büyük değer verir ve ateşli biçimde peşinden koşar?
Michael Foley, bu kitapta niçin diğer insanlar kadar “eğlenmediğinin” peşine düşüyor. Kendine özgü mizah anlayışı ile danstan sekse, politikadan dinlere kadar pek çok kavramı mercek altına alarak, eğlencenin –çoğu insanın düşündüğünün aksine– kolay, basit ya da belirli sınırları olan bir yapıdan daha çok, tanımlanması güç, karmaşık ve devamlı değişen bir doğası olduğunu ortaya koyuyor.