Sanat, sanatkarın hayat ve tabiat karşısında edindiği soyut duygu, düşünce, hayal ve intibaları, herhangi bir malzeme ile somuta taşıyıp estetik bir objeye dönüştürmesiyle hayat bulur. Sanatın varlığında mutlak manada ihtiyaç duyulacak olan malzeme; dildir, taştır, mermerdir, ahşaptır, sestir, renktir. Edebiyat, şair veya yazarın doğuştan getirdiği sanat kabiliyeti ile zihni, ruhu ve muhayyilesini eseri üzerine teksif etmesi sonucu var ettiği bir "dil sanatı"dır. Edebiyat oldum olası, -şair ve yazar kadar olmasa bile geniş okuyucu kitlelerinin, eleştirmenlerin, estetikçilerin ve eğitimcilerin ilgisini üzerine çekmiş olan bir güzel sanat dalıdır. Çünkü edebiyat, insanın yaratılışından getirdği güzel ve güzelliğe olan derin alakasını ifade etme arzusuyla kıvranırken söz veya gizlenen estetik cevheri keşfettiği günden bugüne hep var olmuştur. Edebiyat Sanatı ve Bilimi, üç ana konuyu ihtiva eden üç ana bölümden oluştu. Birinci ana bölümde; "Güzel ve Güzellik", "İnsan ve Sanat", "Sanatkar" ve "Estetik" konuları ele alındı. "Edebiyat nedir?" sorusu ekseninde şekillenen ikinci ana bölümde; "Edebiyat", "Edebiyatın Mahiyeti ve Nitelikleri", "Edebi Dil", "Edebiyatın İşlevi", "Edebiyatta Süreklilik", "Edebiyatta Değişme" vb. başlıklar altında "edebiyat sanatı"nın değişik yönleri ve problemleri üzerinde duruldu. Üçüncü ana bölümde ise; "Edebiyat Bilimi", "Edebiyat Biliminin Alt Dalları" (edebiyat tenkidir, edebiyat teorisi, edebiyat tarihi, edebiyat sosyolojisi, edebiyat eğitimi, karşılaştırmalı edebiyat, metin tahlili) ve "Edebiyat Biliminin Kaynakları" başlıkları çerçevesinde "edebiyat bilimi" anlatılmaya çalışıldı. Edebiyat Sanatı ve Bilimi’nin var oluş amaçlarından ilki, yazarın edebiyat sanatı ve bilimiyle ilgili zihnini meşgul eden sorulara cevap bulabilmek ise; ikincisi, aynı veya benzer sorularla karşılaşması mümkün olan edebiyatseverlere, öğrencilere, edebiyat öğretmenlerine, edebiyat eleştirmenlerine, genç edebiat bilimcilerine ve -belki de- şair ve yazarlara yardımcı olabilmektir.