Antropojenik iklim değişikliği, ekokıyım, doğa üstü olaylar, biyoçeşitlilik kaybı, biyoteknolojik gelişmeler dahil gündemi meşgul eden daha birçok Antroposen ilişkili kriz, insana uzay zamanda insan olamayan varlıklarla ilişkisini sorgulatmakta ve insanı ekolojik düşünmeye davet etmektedir. Ekolojik düşünmek, insan merkezli düşünme pratiğini terkederek, insan ile insan olmayan varlıklar arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamaya yönelik bir edimdir. Bu edim, sosyokültürel, politik, ideolojik ve ekolojik düşünme biçimlerimize işlemiş olan adaletsizlikleri görmemizi sağlayacak bir farkındalık sunmaktadır. Dolayısıyla, birlikte yokoluşa karşı birlikte varoluşu işaret eden Ekolojik Tiyatro ve Antroposen: Caryl Churchill'den İzler, ekolojik sorumlulukları ve farkındalıkları yeşerterek, estetik, etik, bireysel ve sosyal açıdan yeni anlayışlara kapı aralamaktadır. Tabi ki de, tiyatronun sahne sanatları aracılığıyla dünyayı kurtarma iddiası bulunmamaktadır. Lâkin, öykü ve performans yoluyla duygulara hitap eden tiyatro sanatı, duyguları açığa çıkartma, dönüştürme, farkındalık yaratma ve yadırgatma potansiyeline sahiptir. Bu minvalde, Ekolojik Tiyatro ve Antroposen: Caryl Churchill'den İzler, tiyatro sanatının, konvansiyonel antroposantrik odağından uzaklaşarak, insandan-daha-fazlası olan dünyaya, maddesel türlere, fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlere uzanan düşünsel genişlemesini irdeleyerek, insan ile insandan-daha-fazlası olan dünya arasındaki ilişkinin 'ekolojik karşılıklılık ve ortaklık' ilkesine dayandırılmasını öne süren ekolojik tiyatro anlayışını Türk okuru ile buluşturmaktadır.