Alan Turing, şifre çözümleri sayesinde İkinci Dünya Savaşı’nın kaderini değiştiren matematikçiydi. İngiliz İstihbaratı tarafından işe alınan bu utangaç Cambridge hocası; üstün bir mantığı, mühendislik yeteneğiyle birleştirdi. 1940 yılında onun makineleri, Nazi Almanyası hava kuvvetlerinin Enigma tarafından şifrelenmiş mesajlarını çözüyordu. Daha sonra Alman denizaltıları-nın son derece gizli yazışmalarını deşifre etmeye yöneldi.
Fakat onun vizyonu, başarılarının çok ötesine ulaştı. Savaştan önce evrensel makine mefhumunu ortaya atmıştı ve 1945’te bunu, ilk dijital kompüter tasarımı haline getirdi.
Turing’in, dijital çağa dair ileri görüşlü planları, yapay zekâ mefhumuna doğru hızla ilerledi. Fakat 1952 yılında, homoseksüelliği nedeniyle bir suçlu olarak addedildi ve aşağılayıcı muamelelere maruz kaldı. 1954 yılında, 41 yaşındayken Alan Turing, kendi hayatına son verdi.
“Ehlinden, son derece iyi araştırılmış, derinlemesine duygudaş ve latif bir anlatım.”
-Sylvia Nasar, A Beautiful Mind’ın yazarı-
“Bugüne kadar yazılmış en iyi bilimsel biyografilerden biri.”
-New Yorker-