Enver Paşa 41. yıllık ömrüne Türk tarihinin kaderini belirlemiştir. Osmanlı’dan kopuşun başlangıcı Balkanlardır, İttihatçılık da Balkanlarda ortaya çıkmıştır. Enver, Balkanlarda yoğrulmuştur.
İkinci Balkan Savaşı sırasında, 22 Temmuz 1913’te Edirne’ye girişiyle “İkinci Edirne Fatihi” diye anıldı. 15 Aralık 1913’te miralay, 3 Ocak 1914’te mirliva, aynı tarihte Harbiye Nazırı oldu. Harbiye Nazırlığı yanında, 8 Ocak 1914 tarihinde, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisliğini üstlendi.
Çanakkale Zaferi onun öncülüğünde kazanıldı. Osmanlı ordusunun yeniden düzenlenmesine çalıştı. Genç subayları öne çıkardı. Bu düzenleme, Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli rol oynayan askerî kadronun da Osmanlı ordu teşkilâtında yükselmesini sağladı.
Enver Paşa, Harbiye Nazırlığı sırasında “enveriye” adı verilen askerî başlıklar ve aynı adla anılan, sesli ve sessiz harflerin her birinin ayrı yazılması ile uygulanan bir yazı şeklini hayata soktu.
Türk tarihinin Cumhuriyet’e geçiş döneminde asıl önemli rol oynayan Enver’dir.
Enver inançlı bir Müslümandı. Önce İslâm toplumlarının bir araya gelmesini istedi. Ama çağ, milliyetler çağı idi ve İslâm ülkeleri bir bir koptular. Sonucunu bile bile Turan için savaştı ve şehit düştü.
Enver, çok iyi yetişmişti. Farsça, Rusça, Fransızca ve Almanca bilir, çok güzel resim yapardı.
İttihat ve Terakkî’nin ilk mensuplarındandı. “Hürriyet Kahramanı” olarak tanınmaya başladığında daha 27 yaşındaydı. Rumeli’de Bulgar, Makedon, Arnavut ve Rum çetelerine karşı büyük mücadeleler verdi. Mecidî, Osmanî nişanlar ve altın liyakat madalyasıyla ödüllendirildi.
Türkçülük ile İslâmcılık onda iç içe fikirlerdi diyebiliriz. Enver’i tanımadan, vereceğimiz hükümler yanıltıcı olacaktır.