Müzik Bilimleri Dizisinin 23. Kitabı yayınlandı.
Tek bir nota yazmasaydı dahi Berio’yu sıra dışı bir insan olarak değerlendirirdim. Ama şanslıyız ki nota da yazdı.
UMBERTO ECO
Yiğit Özatalay’ın geleneksel yapıt okumalarının ötesine uzanan çalışması, anahtar kavramlar ve referans metinler/tartışmalar üzerinden, okurlarına edebiyat-müzik ilişkisinin nehir yatağına sığmayan bir yolculuk vaat ediyor. Orkestral bir bölümün meteorolojik olayları açıklamak için oluşturulan kaos kuramıyla ilişkisini hayal edebilen okurlar bu kitaptan benzersiz tatlar alacaklar.
ÖZKAN MANAV
Özatalay, çalışmasının temeline kurduğu üçgen ve onun üzerine oturttuğu çokgen yapıyla, adeta iğneyle kuyu kazarak müzik ile edebiyat arasındaki yaratıcı kanalları, bunların gizli dehlizlerini bulup ortaya çıkarmaya çalışıyor. Edebiyatın müziğin önüne açtığı muazzam alandan, müziğinse metne üflediği taze havadan etkilenmemek elde değil.
MEHMET NEMUTLU
Düzen mi, düzensizlik mi? Sezgisellik mi, ussallık mı? Biçimleyicilik mi, rastlantısallık mı? An’a odaklanan bir
farkındalık (günümüzün gözde terimiyle “mindfulness ”) mı, yoksa “anlamak” mı “gideni ve gelmekte olanı”? Çok sorulu ve çok yanıtlı bir yapıt, yine çokgen bir biçimde çözümlenebilir ancak. Berio’nun Epifaniler ’ini Eco’nun Açık Yapıt ’ı bağlamında inceleyen bu kitap da ana yolu belirleyen Proust, Machado, Joyce, Sanguineti, Simon ve Brecht’e ek olarak Türkiye ve dünyadan birçok yazar, sanatçı, düşünür ve bilim insanının üretimi ışığında yan yollara girerek yolunu dolaştırıyor, hatta labirentleştiriyor kimi zaman. “İki nokta arasındaki en kısa yol, belki de eğri olanıdır” dememiş miydi Galileo?
YIĞIT ÖZATALAY