Aslında Türkiye’de iki tane Meclis var. Birisi bu Meclis, biz avam meclisiyiz. Paryalar meclisi. Bir de bize hiç sorulmadan yürütülen işlerin meclisi var. O da lortlar kamarası, rantiyecilerin meclisi. Bu bütçenin dörtte üçü bu Meclis’e gelmiyor. Nedir bu? Borç ve faiz. Kim karışıyor buna? Bunu rantiyeciler kontrol ediyor. Bizim kontrolümüzden çıkarılıyor. Onların kendi meclisleri var. Hepiniz bunu biliyorsunuz. O meclislerde Hükümet bu ay şu kadar faizle şu kadar borç alsın diye onlar karar veriyor ve o kadar da borç alınıyor. Bu devlet böyle yönetiliyor. Bu gerçekleri birbirimizden gizlemeyelim. İşte biz gerçek demokrasi istiyoruz. Bunlara bu Meclis, bu Hükümet karar vermeli...
Herhangi bir kimse, Malazgirt’te inanışının şahlanışını yaşamadan, Kosova’da, Niğbolu’da bir kılıç olup parlamadan, Ulubatlı Hasan olup İstanbul’u fethetmeden, Sultan Fatih olup atını denize sürmeden, Kanuni olup şanlı ordularıyla Avrupa’nın içlerine yürümeden, Seyit Onbaşı olup 250 kiloluk mermiyi “Ya Allah!” deyip namluya sürmeden, Sakarya’nın siperlerine girmeden ve Kıbrıs’ta düşman tahkimatının arasından geçmeden Milli Görüş’ün ne olduğunu anlayamaz.