İnsan merkezli tasarım teorileriyle kentsel mimari, sosyoloji ve yazılım gibi birbirinden farklı alanları etkilemeyi başaran Christopher Alexander, dokuma halıları “olağanüstü yapılar” olarak tarif etmektedir. Alexander, Türk halısını ise “öğretmen” olarak niteler. Yazara göre, Türk halılarında görülen güzellik ve birlik, halı dokuma tarihinde hiçbir zaman aşılamayacaktır ve Türk halısı daima zirveyi temsil edecektir. Ona göre Türk halısı, dokuma alanında, Bach ve Mozart’ın müzik dünyasında işgal ettiği düzeye erişmiş yegâne örnektir.
Elinizde bulunan eserin yazılma sürecinde, altı aydan uzun bir süre Konya’da yaşayan, Türk halısının anlam katmanlarını keşfetmek için Anadolu’yu karış karış gezen Christopher Alexander, bu süreçte incelediği binlerce halı motifinin mimarlar için de eşsiz bir ilham kaynağı olacağını belirtmektedir.