Golgotha yolu, Hz. İsa’nın sırtında gerileceği ağır haçı taşıyarak aldığı meşakkatli yolu simgeler. Krikor Balakyan 1915 yılında soykırıma dönüşen zorunlu göçün meşakkatli uzun yürüyüşünü Golgotha metaforu ile simgeler ve bir anlamda imha edilen Ermeni halkını da kutsar. Bir mimar olan Balakyan, yaşadığı ağır travmayı kendini dine vererek, hayatta kalmış olan halkının kendini yeniden toparlamasına adayarak aşmaya çalışır.
Ermeni Golgothası, birçok açıdan dönemin ruhunu çok iyi yansıtıyor, dönemi ve olayın çok faklı boyutlarını kavramamızda yardımcı oluyor. Çünkü anlatı kitlesel savaş isterisinin egemen olduğu Berlin kentinden izlenimlerle başlıyor. Sonra aynı savaş isterisinin İstanbul sokaklarına yansımasına tanık oluyoruz. Ve sonra yazar, şair, gazeteci, yayıncı, aydın ve toplum önderlerine yönelik ünlü 24 Nisan Operasyonu ve sonrasındaki ruh haline ilişkin tanıklıklar.