Kişi adlarındaki seçimler, kağanlar, yabgular, şadlar, katunlar, şehzadeler, kunçuylar, tarkanlar, ünvanlarıyla gurur duyan beyler, büyük komutanlar ve nihayet sıradan insanların mezar taşlarından bugüne uzanan adlar...Türklerin bilinen ilk yazılı metinleri olarak kabul edilen ve bugün sayısı beş yüzü aşan Türk Runik harfli eski Türk yazıtları hakkındaki çalışmalar, V. Thomsen’in harfleri çözdüğünü duyurduğu bildiri ile başlamış; bugün artık sayısı binlerle ifade edilen büyük bir külliyata dönüşmüştür. Bu metinlerden elde edilen her bulgu, türlü vesilelerle çalışmalara konu olmuştur. Türklerin ilk yazılı belgelerindeki kişi adlarını konu edinen Eski Türk Kişi Adları’nda, bilinen tüm yazıtlar gözden geçirilmiş; kişi adı niteliğinde olan bulgular bir araya toplanmış; adların kime ait olduğu, adın doğuştan alınıp alınmadığı, eğer sonradan elde edildiyse hangi kahramanlık sonucu alındığı gibi konular hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.Kağan, yabgu, şad, katun, şehzade ve üst düzey yöneticiler başta olmak üzere, herhangi bir kişinin kullandığı farklı adlar tespit edilerek aynı kişi adına gönderilmiş; bu sayede aynı kişinin kullandığı türlü adlar bir araya toplanmıştır. Bu sayede, kişinin neden birkaç ad kullandığı hakkında da fikir yürütme imkânı ortaya çıkmıştır.Kitabın temel amacı, Türklerin yedi ve sekizinci yüzyılda hangi isim ve ünvanları kullandığını gözler önüne sermek; dolayısıyla bu isimlerin bugün kullanılıp kullanılmadığı, inanç sistemlerinin etkisi olup olmadığı gibi konular hakkında bilgi vermektir.