Rus edebiyatının yas¸ayan efsanesi olarak kabul edilen Lyudmila Petrus¸evskaya, “yas¸amın go¨lgesi”nin u¨zerine du¨s¸tu¨gˆu¨ insanların –o¨zellikle de kadınların– yazarıdır. Yas¸amın zorlukları, tuhaflıkları ve gizemi kars¸ısında s¸artlar ne olursa olsun ayakta kalıp yola devam etme gayretindeki insanların o¨yku¨lerini bazen gerc¸eklik ic¸inde bazen de gerc¸ekligˆi as¸arak a^deta masalsı bir du¨nyada anlatır. Bu du¨nyada, sıradan ile sıradıs¸ı arasındaki go¨ru¨nmez perdeyi her aralayıs¸ında yeni, taze bir ıs¸ıgˆın yenilmez insan iradesi u¨zerindeki yansımasını benzersiz bir bic¸imde, nakıs¸ gibi is¸ler. Petrus¸evskaya’nın o¨yku¨leri aynı zamanda, hem etimize batıp canımızı acıtan hem de ruhlarımızdaki irini akıtan bir igˆne gibidir.
Evler, Cinler, Perdeler adıyla bir araya getirdigˆimiz bu o¨yku¨ler ile “fantastik gerc¸ekc¸ilik” diyebilecegˆimiz bir tu¨ru¨n kendisine has o¨rneklerini veren Petrus¸evskaya, Ays¸e Hacıhasanogˆlu’nun Rusc¸a aslından c¸evirisiyle ilk kez Tu¨rkc¸ede.
“Şaşırtıcı ve olağanüstü… Harika bir kitap.” James Wood