14 yıl kadar önce Prof. Mümtaz Turhan’ın yanında pek genç ve hevesli bir asistandım. O tarihlerde Prof. Turhan, kültür faaliyetlerine yardım etmek isteyen bir bankanın mâlî desteğini sağlayarak Türk kültür tarihi üzerinde geniş bir araştırma yapmak ve kültür değişmelerini tarih içindeki gelişme seyrine göre incelemek istiyordu. Bu araştırma biri arşiv kaynakları, diğeri Türkiye ve Türkler hakkında yerli yabancı kitaplar olmak üzere bilhassa iki sahada yürütülecekti. Yardım va’deden müessesenin sonradan vazgeçmesi üzerine bu teşebbüs henüz ekip kurma safhasında sona ermiş oldu. Kendisi benim bu sahada çalışmamı istiyor, fakat temel psikolojide sağlam bir kariyer yapmadan, yani doçent olmadan böyle bir faaliyete girişmemi kat’iyen doğru bulmuyordu. Pek genç ve tecrübesiz bir çağımda hakikaten böyle bir maceraya atılmaktan kaçındım, fakat Türk kültürünün kaynak eserleri ile olan münasebetimi hiç kesmedim. İşte Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi üzerindeki çalışmalarım o alâkanın bir neticesidir. Ben tarihçi değilim, bu yüzden Evliyâ Çelebi Seyahatnamesi’nin karşılaştırmalı ve tenkîtli bir basımını yapmak, hem ilgimin hem de bilgimin ötesindedir. Ben sadece Türk kültür tarihini araştıran bir sosyal psikolog olarak, 17. yüzyıl Türk hayatının en kıymetli kaynaklarından birinin metnini sunmak istiyorum. Sözü uzatmaktansa sizleri Evliyâ Çelebi ile baş başa bırakmak daha iyi olur.
-Erol Güngör