Felsefe’nin esası “kosmogonia’dır”. Bu kitapta, “kosmogonia” inşasından, “evren theographiası” suretiyle ve, “cevher theographiası’nın” kaydı altında bahsettik. “Kosmogonia”, “vücud birliği” zemininde, İlâh’i İsim, Cevher’i İsim ve asl’i isim esasında inşa edilir.
Düşkün’e mahsus “suretsiz isim” ve, bu esasta “dil” ve “ayrışık dış dünya”, “hayal’den (imaginatio)” ibarettir.
Bu bakımdan, düşkün’e mahsus “dil” vasıtasıyla “kosmogonia” inşasından söz edilemez. Bu surette “dil’e” mahsusen “icraat” ve, bu itibarla “teşkil” ve bu esasda “tasvir” düşünemeyiz; bu nedenle.
Grek-Latin-Kilise diyarına ve, Arapça ve Farsça konuşulan diyara mahsus “kosmogonia tasavvurları” bu cihetten
arızalıdır. Bu noktayı, bazı metinlere temas edilerek incelenmiştir.
Bu kitapta, “evren theo-graphia’sı’nın” esaslarını inceledik.
“Evren theo-graphia’sı” ile, tekraren belirtelim, “evren inşa’sı’nı” kastediyoruz; “cevher theo-graphia’sı’nın”
kaydı altında ve, “theo-logia” suretinde “yaz’ı’m (graphia)” olarak.
“Evren inşa’sı’nın” esası, “vücud’a” mahsus “icraat” zemininde, “isim-rabt’ı” suretiyle “doğ’u’ş’tur”.
Bu hususu açtık.
“Kosmogonia” inşasından, “cevher theo-graphia’sı’nın” kaydı altında, “evren theo-graphia’sı” suretiyle bahsettik; “Arap’ça” ve “Fars’ça” konuşulan “diyar’a” mahsus “kosmogonia tasavvur(’lar)’ı’nı” dikkate alarak. (Y.Koç)