Faydasızlığın Faydası: Manifesto adlı bu çalışma, bütün eylemlerin çıkara ve bütün zamanların nakde dönüştürülmesini teşvik eden bir çağda, başka bir yolun mümkün olduğunu savunuyor. Ordine’nin soruları 21. yüzyılda unutulmaya yüz tutmuş değerleri hatırlatıyor: Kazanç getirmeyen bilgi faydasız mıdır? Bir teoremden ne elde edilir? Geçmişin dilleri ne işe yarar? Güzel olandan alınan zevkin çıkarı nedir? Sevgi ve hakikate sahip olunabilir mi?
İlk bölümde edebiyat ve fayda ilişkisini ele alan Ordine; Dante’den Platon’a, John Locke’tan Baudelaire’e, Heidegger, Calvino ve Cioran gibi isimleri de katarak çok zengin bir inceleme zemini oluşturuyor. İkinci bölümde, günümüzde üniversitelerin yaşadığı dönüşümü inceleyen yazar “şirketleşen” üniversiteler ile “müşterileşen” öğrenciler üzerine eleştirilerini sunuyor, hem de Tocqueville, Herzen ve Hugo gibi düşünürlere referanslar vererek. Son bölümde, duygularımızın fayda ile etkileşimini ele alan yazar, faydasız görülen şeylerin hayatımızdaki önemi üzerine bir manifesto sunuyor.
Elinizdeki çalışma, Abraham Flexner’in klasikleşmiş makalesi “Faydasız Bilginin Faydası” eki ile son buluyor. Nuccio Ordine’nin bu kitabı, bir felsefe metni olmanın yanı sıra siyaset bilimi, sosyoloji ve edebiyat gibi disiplinlerin bakış açılarında dönüşüm yaratabilecek düşünceleri tartışıyor. Bu anlamda, Faydasızlığın Faydası: Manifesto hem zihin dünyasını genişletmek isteyen okura hem de disiplinlerarası düşünmekten kaçınmayan akademisyenler için oldukça yararlı bir eser olmak niteliğini taşıyor.