Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde Aristoteles’in MÖ 322’deki ölümüyle başladığı ve Ptolemaios hanedanının son Mısır kraliçesi Kleopatra’nın MÖ 30’daki ölümüyle sona erdiği söylenir. Hellenistik çağda daha gelişmiş bir felsefi “okul” fikri ortaya çıkar. Platon’un Akademeia’sı ve Aristoteles’in Lykeion’u bazı açılardan birer felsefe okulu sayılabilirse de, Hellenistik çağda doğal dünya, mantık, epistemoloji ve etik alanında az veya çok ayrıntılı yorumlar sunan, birbirleriyle rekabet halinde çeşitli öğretiler geliştirilir. Bu düşünce okulları kurumsal açıdan az veya çok katı bir biçim edinir, başlarında ortak bir kararla seçilen bir lider veya skholarkhēs bulunur ve bu liderin ölümünden sonra onu izleyecek halefi de oldukça resmi bir prosedürle belirlenir. Bu dönemin başlıca iki okulu Stoacıların ve Epikourosçuların okullarıdır. Ancak Kynikler ile Kyreneliler gibi daha küçük okulların da var olduğu ve Platon’un Akademeia’sı ile Peripatetiklerin de varlıklarını sürdürdükleri unutulmamalıdır.