Felsefe, düşünme üzerine düşünmektir. Bilişsel terapi ise, danışanın, düşüncelerinin üzerine yeniden düşünmesini sağlamaktır.
Eski Yunan düşünürü Sokrates, kendi görüşlerini başkalarına benimsetmeye ya da kabul ettirmeye çalışmak yerine, insanların kendi görüşlerinin mantıksal temellerini savunmalarını sağlamaya çalışıyordu. Sokratik sorgulama adı verilen bu yöntem, bilişsel terapilerde sıkça kullanılır.
Terapi, bir anlamda, felsefenin gerçek yaşamda uygulanmasıdır. Kanıta dayalı çağdaş bilişsel davranışçı terapiler, akılcı düşünerek sağlıklı duygular yaşamayı önermişler; pozitif psikoloji yaklaşımları da, mutluluk ve esenliğin gereklerini saptarken büyük ölçüde felsefeden yararlanmışlardır.
Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu psikoterapi ve felsefenin iç içe geçtiği bu kitapta, çağdaş psikoterapilerin, akıl yürütme, erdem ve mutluluk anlayışı kapsamında felsefi görüşlerden nasıl beslendiğini anlatıyor. Sokrates’ten Kant’a, Buda’dan Nietzsche’ye felsefe tarihinin ölümsüz filozoflarının gözünden insanı ve hayatı nasıl okuyacağımızı doyurucu bir şekilde özetliyor.