Yazıların hemen hemen hepsinde ortak sorun olarak ortaya konan, her seferinde, nasıl geçmiş bir düşünürü yeniden bugüne getirebiliriz sorusu yatmaktadır. Eski düşünürlerin bugünkü düşünce dünyasına katkılarını ele almaktadır. Genelde, onların yapmış olduğu yaklaşımları bu yazılar tekrar etmektedir. Ama bu tekrar hareketi, yeniden kendi şartlarının tekilliği içinde bir düşünürü, bugün bizim tekilliğimizde, yeniden düşünmenin gerekli olup olmadığı sorusu üzerine sürüklenip bu konu etrafında dönmektedir. Ama bu tekrar, her seferinde olduğu gibi, tekilliğini yeniden ortaya çıkaran bir yeniden yapma hareketini içerdiğini söylemek doğru olacaktır. Yeniden yapma demek ne demek olabilir? Tekrar bir kopya mıdır? Eğer bir kopya olarak düşünülürse, burada bir sorun vardır; çünkü her tekrar bir başka bağlamda başka yeniliklere açılmaktadır. Dolayısıyla, tekrar bir farktır. Kopya bile bir farktır. Çünkü hiçbir kopya mükemmel olarak ilk örneğe benzeyemez.
Felsefe Yazıları’nda Ali Akay, hep tekrar edilegelen özellikle Spinoza, Marx, Foucault, Deleuze ve Kafka gibi isimleri bugüne getirmekte, yeni bir okumaya tâbi kılmaktadır.