Sokrates'in “sorgulanmamış yaşam, yaşanmaya değmez” sözünü çıkış noktası olarak alan bu kitap, okurları felsefe öğrenmeye değil felsefe yapmaya, felsefeci değil filozof olmaya, felsefe sorunlarına dışarıdan bakmaya değil sorunların içine girmeye, felsefeyi entelektüel bir merak olarak değil, kendi yaşam felsefelerini oluşturmak ve kendi anlamlarını yaratmak için bir araç olarak görmeye çağırmaktadır.
Felsefeye Çağrı'ya, bu yeni baskıda feminist epistemolojiler, postmodernizm, yapıbozum, dinsel dil, çoktanrıcılık ve tanrıtanımazlıkla ilgili tartışmalar; kültürel görecilik ve etnosentrizm gibi altbölümler eklenmiştir. Yazarlar, ayrıca felsefi bir yazıyı okurken gerekli olan bir sorular listesi, “temellendirilmiş doğru inanç” şeklindeki klasik bilgi tanımına bir giriş, feminist ahlak felsefelerinin gelişme doğrultularının bir tartışması ve zihin felsefesiyle ilgili yeni materyaller eklemişlerdir.
Güncel sorunlar ve ilgi gösterilen konular, felsefe tarihinde iyice yerleşmiş klasik temeller üstüne oturtulmuştur. Senaryolar ve sorular, okurun kuramın günlük yaşamla ilişkisini görmesine yardım etmektedir. Ayrıca, tanımlar ve küçük felsefe sözlüğü geliştirilmiştir. Böylece, bilim felsefesini ve insan bilimlerini tartışmak için yeni bir odak oluşturulmuştur. Haritalar ve tarihsel dönemlerdeki önemli olayların zaman tablosu ise, önemli filozofların ve onların görüşlerinin felsefenin kronolojik tarihi içindeki yeri konusunda genel bir görüş vermektedir.