"... İnsan ve toplumla ilgili disiplinler içinde, felsefe, en evrensel boyutlu düşünce tarzı olarak bilinir. Aslında bu, gerçekten de böyle midir? Bu disiplin yer yer ulusal, hatta milliyetçi öğeler de taşımıyor mu? Derrida, Heidegger'le ilgili eserinde bu filozofu Nazilerle işbirliğine götüren ulusal öğelerin (Alman dili ve bilimi, 'Alman ruhu'nda kan ve toprak ilişkileri vb. ) felsefesini nasıl etkilediğini göstermemiş miydi?"
"... Nietzsche, 'değerler, insanın insana hâkimiyeti ile değişir' demişti. Yoksa Foucault da hümanizme bu şekilde saldırırken, biraz da arka planda hümanist Sartre'ı mı hedef alıyordu? Yoksa 2bilme alanının arkeoloğu', Marksist Althusser'le beraber, varoluşçu filozofun şahsında biraz da 'baba'yı mı öldürüyorlardı?"
"... Althusser'e göre tarihi süreç 'öznesiz ve ereksiz' bir süreçti. Bu süreçte insanın belirleyici bir rolü yoktu. İnsanlar ancak 'yapısal etkiler2in dayanağı ve taşıyıcısı oldukları ölçüde bireysel ajanlar halinde tarihi süreçte aktif olabiliyorlardı; fakat felsefi anlamıyla özgür ve kurucu olarak tarih öznesi olamıyorlardı. Tarihin öznesi değil, 'motoru' vardı; o da sınıf kavgasıydı."
Yapısöküm nedir, biliyor musunuz? Teorik antihümanizm sizce ne anlama geliyor? 'Söylem formasyonu' kavramı merakınızı tahrik ediyor mu? Bu ve bunun gibi çağımızın en ilginç tartışma konularıyla tanışmak ve bu konularda Türkçe düşünmek istiyor musunuz?
Hiç kuşkunuz olmasın, French Theory'nin en çapraşık sorunsallarını hikâye üslubuyla anlatan bu kitap sizler için kaçırılmaz bir fırsat olacaktır...