Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Halid Ziya’nın “İzmir’de yazılmış büyük romanlarımın sonuncusu” olarak tarihlediği ve “gerçek hayata pek yakın sayfalarla, hele dedemin ve babamın ticarethanesinden, banka âleminden kalmış izlerle dolu” diye nitelediği Ferdi ve Şürekâsı, edebiyatımızda çok fazla örneği olmayan kurum temalı romanlardan biridir. Kitap olarak 1895’te basılan eser, 19. asır sonu İstanbul’una, ticaret hayatına ve toplumsal sınıflara dair geniş ayrıntılarla bezeli. Çarpıcı bir aşk ilişkisinin merkeze alındığı Ferdi ve Şürekâsı’nda Halid Ziya, edebî dehasını bir kez daha göstererek romantik zengin-fakir eşleşmesine bambaşka bir açıdan bakıyor.
Yazarın 1945’te elden geçirdiği roman, ilk baskılarıyla karşılaştırıldı ve özgün diline en az dokunuşla günümüz Türkçesine uyarlandı.