Öznenin yitimini çalışmalarının merkezine alan Foucault, nasıl kısmen özerk özneyi kabul eden, özgürlük, bireycilik, insan hakları gibi düşünceleri tartışan bir düşünüre dönüşmüştür? Foucault: Öznenin Yitiminden Yeniden Doğuşuna bu can alıcı soruyu odağına alarak Foucault'nun düşünsel evreninin farklı uğraklarına hakim olan arkeoloji, soybilim, söylem, disiplin, iktidar, bilgi ve yaşama sanatları kavramları arasındaki geçişleri aydınlatıyor.
Foucault'nun Collège de France'ta verdiği dersleri bütünüyle ele alan ilk geniş çaplı tarihsel çalışma özelliği taşıyan bu kitap, yayımlanmış söyleşileri, makaleleri ve konuşmalarını derleyen kapsamlı bir arşiv araştırması sunuyor. Foucault'nun düşünsel evrimini, tutarsızlık iddiaları temelinde değil tarihsel koşulları içinde ele alan Eric Paras, Sartre'la giriştiği öznellik tartışmasının, 68 olaylarının ve 1979 İran Devrimi'nin Foucault'nun düşünce sistemine etkilerini tartışıyor.
"Foucault, 'önceki çabaları beyhude bir nitelik taşıdığından değil, bir düşünme biçimini gidebileceği sınıra dek taşımaları ve o sınırlamaları görüp aşabilmelerinden dolayı çalışmaları hem asli bir süreklilik hem de önemli bir yön değişikliği sergilemiş Wittgenstein ve Heidegger gibi ender rastlanan düşünürlerden biri,' olduğunu göstermişti."