Yazılı ve sözlü kültürün giderek gerilediği, Görselliğe dayalı kültürün ise giderek yoğunlaştığı ve çarpıcı hale geldiği bir çağda yaşıyoruz. İletişim süreçlerinde görsel olan büyük önem kazanmış bulunuyor. Bu süreçte geleneksel kitle iletişim araçlarının ve yeni medyanın/sosyal medyanın gündelik yaşamda başat hale gelmelerinin önemli etkileri var. Fotoğraf makinesinin icadından beri devam eden bu süreç, günümüzde iletişim süreçlerinin ve kültürün bütün formlarını, ayrıca gündelik yaşam pratiklerini etkisi altına almış bulunuyor.
Görsel Kültür ve Küresel Kitle Kültürü isimli bu kitapta, Görsel Kültür, Küresel Kitle Kültürü incelendikten sonra, bu iki kültür biçimi arasındaki etkileşim de irdelenmeye çalışılıyor; bunun için bugüne kadar yapılmış teorik tartışmalar, geniş bir literatür taraması ile değerlendiriliyor.
Günümüzde kültürün her formu, küreselleşmiş bulunuyor; öyle ki küresel süreçler, dünyanın her yanındaki kültür biçimlerini adeta bir kuşatma altına altına alıyor. Küresel nitelikli popüler ve kitle kültürü, tüketim tarzlarını, yaşama biçimlerini, eğitim, sağlık, medya ve hayatın diğer alanlarını, görsel nesneler üzerinden giderek daha çok tanımlarken, reklamlara konu ederken, her türlü kültür ve sanat ürününe de benzer süreçleri dayatatıyor.
Bu nedenle interdisipliner nitelikli kültürel bir çalışma alanı anlamındaki Görsel Kültür, Küresel Kitle Kültürünü çok iyi deşifre etmek ve tanımlamak zorunda. Sanat yapıtlarının durumu ve başat medya yapılanması da bu sorunların diğer diğer dalları ve Görsel Kültür’ün en önemli konularından. Kitapta birbiri ile iç içe geçmiş bu sorunların, eleştirel, kültürel ve ekonomi-politik perspektifler kullanılarak çözümlenebileceğine dikkat çekiliyor.