Özleyeceğini, çok özleyeceğini bile bile gitmişti Ayşem. Deli gibi özlemişti.
Doğan, bir gün döneceğini bilerek yaşamıştı. Ayşem bir gün ona geri dönecekti.
Ve şimdi geri dönecekti. Doğan için mi, intikamı için mi?
Doğan, sevdiği kadının kendisini terk etmesini ve beş sene sonra hayatının ortasında tekrar belirmesini bekliyor muydu?
“Gel,” bile demeden, “Bekle beni,” bile demeden giden Ayşem’in aşkına Doğan inanacak mıydı?
Bu aşk tekrar harlanacak mıydı yoksa saklı kalan gerçekler bu iki âşığı farklı noktalara mı sürükleyecekti?
Zamana direnen bir aşk, geleneklere başkaldıran bir kadın ve onu her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen bir adam...
Şanlıurfa çok şey görmüştü ama Ayşem gibi bir kadın daha görmemişti. Mezopotamya’da yaşanan büyük bir aşkın ve dostluğun hem acıtan hem de mutlu eden hikâyesini merak ve heyecanla okuyacaksınız...