Cumhuriyet döneminde İstanbul’da yaşamış Ermeni yazarların deniz, ada, vapurlar ve iskeleler temalarıyla yazdığı öyküleri bir araya getiren Gabuyd Yeraz (Mavi Rüya), İstanbul’un ve İstanbullunun bu büyük sevdasının edebiyattaki izlerini sürüyor. Sevan Değirmenciyan’ın iğneyle kuyu kazar gibi Ermenice edebiyat dehlizlerini adımlayarak oluşturduğu bu derlemede, Zaven Biberyan’dan Hagop Mıntzuri’ye, Yervant Gobelyan’dan Vartan Gomikyan’a, Sona Der Markaryan’dan Seta Tevyan’a birbirinden değerli on dokuz yazarın, şehre, suya, kıyılara, İstanbul’daki hayata ve elbette bu muhteşem şehrin insanlarına dair edebi söz ve üretimleri adeta bir resmigeçit yapıyor.
Kadim Konstantinopolis’in, Ermenicedeki yaygın söylenişiyle Bolis’in ve nihayet İstanbul’un nabzını edebiyatçı duyarlığıyla kaleme alan bu isimler, yaşanan dönüşümleri, kayıpları ve yenilikleri kayıt altına alırken, aynı zamanda İstanbul’un duygular atlasına da katkıda bulunuyorlar. Gabuyd Yeraz (Mavi Rüya) okura doyumsuz bir okuma keyfi vaat ederken, milyonlarca insanın ortak mavi rüyası olan İstanbul denizlerinin edebiyat tarihindeki hakkını da teslim ediyor. Gabuyd Yeraz (Mavi Rüya), hızla ve hoyratça yok oluşa sürüklediğimiz kadim kente, onun kültürüne ve insanlarına yapılmış bir güzelleme…