Atatürk'ün mirasına ortak olmak, sahiplenmek ve korumak, sadece onun sevilmesi ile mümkün değildir. Bu yeterli olsaydı bugün bazı sorunların hâlâ varlığını devam ettirmesi söz konusu olamayacaktı.
Onu daha iyi nasıl anlayabilirsiniz?
Onun düşünce dünyasının derinliğine inmeniz zorunlu. Ancak onun düşünce dünyası o kadar derin ki içerisinde bazen kayboluyor, kendinizi boşlukta hissediyor ve oradan kurtulmak için de ona daha çok sarılma hissini duyuyorsunuz.
Atatürk düşüncede o kadar özgür ki, “hayat hakkındaki düşüncelerim, eski düşüncelerimden az çok ayrıldı, eski düşüncelerim ileride karşılaştıklarımla bağdaşmadı” demektedir.
Kurallar ve insanların düşünceleri, zamanla ve kazandığı tecrübeler ve bilgiler çerçevesinde gelişmek üzere değişebilir.
Bu nedenle Atatürk'ün düşüncelerini yorumlarken, içinde bulunulan zamanın ve koşulların iyi anlaşılması ve değerlendirilmesi gerekir.
Aksi takdirde, Atatürk'ü dar kalıplara ve sloganlara sıkıştırmak ve onun düşüncelerinden doğmalar çıkarmaya çalışmakla karşı karşıya kalabilirsiniz. O zaman da onu hiç anlamamış olmanın yanında, belki de ona en büyük kötülüğü yapmış olursunuz.