“Okur olmanın önemi kavranmadan, yazar olmanın önemini de, durumunu da, sorununu ve sorumluluğunu da nasıl kavrayabiliriz ki?”
“Yazarın üstüne ‘Niçin yazıyorsunuz?’ diye varacağmıza, neyi nasıl yazdığına daha dikkatle baksak, hem o ‘niçin?’lerin yanıtı çıkardı ortaya, hem de, kuşkusuz içinde yaşadığı dünyadan ötürü bağrında açılan yarasının yeni bir dille dışlaştırılmış sesini daha iyi duyardık onun.”
Denemelerden, değinilerden yani “demeden” hiç uzak kalmıyor Adalet Ağaoğlu.
Türk romanından başlayıp oyun yazarlığına, sansürden otosansüre, yazma yöntemlerinden edebiyatta cinselliğe, sinema diline, çeviriye, Márquez’den Necatigil’e ve Kafka’ya dek demeye değer bulduğu her şeye Geçerken uğruyor.