Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra eski Sovyet devletleri üzerindeki hegemonyasını sürdürme siyaseti güden Rusya Şubat 2022’ye gelindiğinde “kardeş ülke” olarak adlandırdığı Ukrayna’ya yönelik işgal
girişiminde bulunmuştur. Rusya’nın kısa sürede Ukrayna yönetimini devirerek kendine bağlı bir hükümeti göreve taşıma hedefiyle kalkıştığı bu harekat umulmadık şekilde büyük bir direnişle karşılaşmıştır.
Ukrayna halkının büyük can kayıpları verdiği ve milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü bu savaşta Ukrayna ordusu ve halkı kendilerinden çok üstün bir askeri güce karşı büyük mukavemet göstermektedir. 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin ardından birçok Ukraynalı ve Kırım Tatarı siyasetçi Rusya’nın hedefinde Ukrayna’nın olduğu öngörüsünde bulunmuş ve bu yöndeki uyarılarında haklı çıkmıştır.
Kırım meselesinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana tavrını açıkça ortaya koyan Türkiye bu konudaki istikrarlı tutumunu sürdürmektedir. Türkiye yasa dışı ilhaka karşı çıkan ve Kırım’da insan hakları ve kültürel varlıkları tehlikede olan
Kırım Tatarları ile yakın temas halindedir. Bunun yanı sıra Türkiye aynı şekilde Ukrayna’daki savaş sonucunda bölgede ve Karadeniz’de ortaya çıkacak dengelerden etkilenecek devletlerin başında gelmektedir. Bu kitap da Türkiye’nin Kırım konusundaki yaklaşımına bir katkıda bulunmak ve bu konunun yeterince bilinmeyen yönlerini ilgili araştırmacıların ve kamuoyunun dikkatine sunmak amacıyla hazırlanmıştır.