Gelişmiş ve Demokratik Ülkelerin Üzerinde Yükseldikleri Kültürel Zemin resmi

Stok Tükendi

Gelişmiş ve Demokratik Ülkelerin Üzerinde Yükseldikleri Kültürel Zemin

Yazar: Erdoğan Mert
Barkod: 9786254339356
Üreticiler: Nobel Kitabevi
Stok Sayısı: Stokta Yok
Basım Tarihi: 1-2023
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 164 Sayfa
Ağırlık: 235,00 Gram
Boyut: 16,50 (en) x 24,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: Ankara - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

100,00 TL
Ülkeler arası gelişmişlik farklarını anlamak, bu farkların kapanması yönünde atılacak ilk adımdır. Günümüz dünyasına bakıldığında bu farkların azalmadığı, tersine artma eğiliminde olduğu, hatta kronikleştiği görülmektedir. Bu da gelişmişlik farklarının sebeplerinin tam olarak anlaşılamadığını göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, ülkemizde popüler bir sohbet konusu olan “Türkiye ne zaman Norveç olur?” gibi sorulara cevap bulabilmektir.
Bu soru çeşitlendirilip genelleştirilebilir: Neden bazı ülkeler sürekli olarak gelişip zenginleşirken bazıları “orta gelir tuzağı” sarmalından çıkamıyorlar, bir dönem büyüseler de belli aralıklarla derin krizlerle karşılaşıyor, baştan başlıyorlar? Gelişmiş ülkelerin vatandaşları neyi doğru yapıyorlar ya da gelişmekte olan/az gelişmiş ülkelerin vatandaşları nerede hata yapıyorlar? Bireyler veya toplumlar ülkelerinin gelişmişlik seviyelerini belirleyebilirler mi? Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uygulanabilecek bir gelişmişlik formülü var mıdır?
“Gelişmişliğin formülü” ifadesi ilk başta “simya” ya da “gençlik iksiri” gibi ütopik bir ifade gibi görünmektedir. Ancak simyanın kimya bilimine, gençlik iksiri bulma hayalinin de tıp/eczacılık gibi bilim dallarına öncülük ettiği düşünüldüğünde, doğru sorular sorup doğru yöntemler kullanılarak ulaşılan doğru verilerle doğru analizler yapılarak bu formüle ulaşılabileceği düşünülmektedir. Gelişmiş ülkelerin zamanla belli koşullarda geliştiği bilgisine dayanarak bu ülkelerin gelişmesine yol açan ortamı merkezine alan çalışma sonucunda “her ülkeye uyarlanabilecek evrensel bir formül” bulma yolunda tartışmaya açılabilecek bir temele ulaşıldığı düşünülmektedir.