“Mehmet Rauf daha çok Eylül’le tanınır, ama Genç Kız Kalbi’nin (1925) bu ünlü yapıttan aşağı kalır yanı yoktur: Büyük taşra büyük kent farkını sosyolojik fonuna döşeyen, genç bir kadının iç dünyasını ustalıkla işleyen romanıyla Mehmet Rauf sonraki yazar kuşaklarını hazırlayan bir yol açmıştır.
Gerek Pervin, gerek Mehmet Behiç zorlama tipler değildir, hedefleri ve çelişkilerinin ortasında sahici bireyler olarak romanı sürüklerler. Yazarın dilinin canalıcı bir özelliğini hatırlatmanın sırası: Mensur şiirlerini topladığı Siyah İnciler’den edindiği deneyimi hikâye ve romanlarına da taşıyan Mehmet Rauf yazısını fazlalıklardan arındırmıştı.”