Yirminci yüzyılın önemli Fransız filozoflarından Gilbert Simondon'un adı felsefe dünyasında son dönemde yeniden duyulmaya başlandı. Bireyleşme teknoloji ontoloji ve metafizik üzerine geliştirdiği düşünceleriyle Deleuze Latour Stengers ve Stiegler gibi önemli isimlere ilham kaynağı olan Simondon varoluşa dair yeni bir yaklaşım sunarak çağdaş teknoloji felsefesi medya teorisi ve bilişsel bilimler gibi birçok alanda derin etkiler yaratarak yerleşik anlayışları köklü bir değişime çağırıyor. Bireyleşme felsefesinde Aristotelesçi hilomorfizm düşüncesini eleştirirken Bachelard ve Bergson'un düşüncelerini sentezleyip onların da ötesine geçen Simondon ilişkilerin gerçekçiliğinden bireyleşme rejimlerinin ontolojisini ortaya koyuyor. Tutkuyla sürülen iz de bellidir: felsefe tarihini bireyleşme kavramına göre yeniden yazmak ve teknolojiyi kültürle etkin bir şekilde bütünleştirebilecek bir felsefi düşünce inşa edebilmek.