Yıl 1460: İstanbul’un fethinden yedi yıl sonra, Bizanslı ulemanın beraberinde getirdiği elyazmaları Floransa Sarayı’nda antikçağ felsefesi üzerine hummalı bir çalışma başlatır. Tam bu sırada, Makedonya’dan ulaşan Yunanca bir elyazmasıyla akan sular durur. Bu metin, Rönesans düşünce ve sanatı üzerinde kuvvetli bir tesir bırakacak olan Hermetik Külliyattır.
Hafiye romanlarını aratmayacak bir merak duygusunun önderlik ettiği bu araştırmada Frances Yates, “Din Savaşları” döneminde Avrupa’da ilahiyat, felsefe ve büyü arasında yeniden çizilmekte olan sınırları Hermetik geleneğin en önde gelen temsilcisi Giordano Bruno’nun İtalya’dan başlayıp Paris, Londra, Almanya, hatta Prag’a uzanan ve Venedik’te son bulan serüveni üzerinden irdeliyor. Hermetizm’in modern siyasi düşünce içindeki yankılarının, kriz dönemleri başta olmak üzere günümüz siyasi düşüncesine hâlâ rehberlik eden Ütopyacılar üzerindeki etkisinin okurda bilhassa karşılık bulacağını umuyoruz.
“Frances Yates … o ender bulunan bilginlerden; yazdıkları hakikaten nefes kesici.”
— The Times