Masasında çalışırken, yüzüne gelen güneşin aydınlığıyla ısınan kiraz kolyeli kadına hiç yakıştıramamıştım, pandomin sanatçıları zarifliğine neden Gogol’un Paltosu’nu giydiğini. Sonradan anladım ki, gösterişten uzak, özgür bir gökyüzü altında kimseye umut vermeden, kendi halinde, sessizce yürümek istiyormuş saatlerce.
Aşk, sevgi, mutluluk; ayrılık, hüzün, gözyaşı hepsi satırların arasında sizlere göz kırpıyor. Aşkın sırrına erenlerin bulabilmesini umut ediyor.
Artık şiir yazmak mı kaldı
Z kuşağı ne anlar diyenlere inat
Yazıyorum sizlere Y kuşağından