Brandenburg’da bir göl kıyısında genç bir mimar hayallerinin evini inşa eder. Ne var ki ev bireysel felaketler, siyasal çalkantılar ve ideolojik dönüşümlerle gölgelenen şiddet dolu, karanlık bir tarihe sahne olur: Yahudi komşular birer birer ortadan kaybolurken elden çıkarılır, ardından Kızıl Ordu el koyar, genç bir adam özgür Batı’ya yüzerek buradan kaçar.Jenny Erpenbeck, Gölün Sırrı’nda savaşın trajedisinden toplama kamplarının dehşetine, dikta rejimlerinin yol açtığı sürgünlere uzanan 20. yüzyıl tarihini bir ev kurgusu üzerinden öykülüyor. Tarihin hayaletlerini bıraktığı ve vatan, toprak, aidiyet gibi kurucu kavramların musallat olduğu bir ev bu: Sakinleri için yuva olmaktan çıkan, zorla alınan, terk edilmeye mahkûm bir ev. Bir 20. yüzyıl inşası.