Tarihî eserlerden öğrendiğimize göre “Güneş Kültü” Türklerde pek eskidir. Bu kültün tarihî devirlere, tarihten önceki zamanlarda kökleşmiş bir kültün devamı olarak intikal ettiğinde şüphe yoktur. Çin tarih kaynaklarında tespit edildiğine göre, Hunların İmparatoru La-Oşan Giyuy (Büyük Mete’nin oğlu) Çin İmparatoruna yazdığı mektupta “Yer ve Gökten doğmuş, Güneş ve Ay tarafından memur edilmiş, Hunların büyük Hakanı...” diye yazıyordu. Eski zamanlarda “Gök” , “Yer” , “Güneş” , “Ay” ve “Yıldızların tek bir kelime ile ifade edildiği tahakkuk etmiştir. Bu meyanda eski Türklerin de kendilerine şef olarak tanıdıkları büyüklerin “sema oğlu” (yani “Güneş oğlu”) olduğuna dair akideleri “Güneş-Dil Teorisi” bakımından dikkate şayan bir ehemmiyeti haizdir. Hunların sabahleyin “Güneş’e, geceleyin “Ay’a taptıkları da Çin kaynaklarında yazılmıştır.