Usta yazar İpek Arman, eşi benzeri olmayan, görünce herkesi büyülen masalsı bir coğrafyaya, Kapadokya’ya nefis bir yolculuğa çıkarıyor hepimizi.
Kapayın gözlerinizi sımsıkı ve hayal edin… MÖ 7500 yılına bir yolculuğa çıkıyoruz. Çevredeki yanardağlardan çok ama çok sıcak lavlar fışkırıyor. Uzun bir süre lavlardan ve küllerden göz gözü görmüyor. Yıllar geçtikçe lavlar birikiyor, katılaşıyor. Yağmurlar, rüzgârlar birikenleri aşındırıyor ve işte böylece masallardakine benzer oluşumlar ortaya çıkıyor. Bu masalsı coğrafya kimlere ev sahipliği yapmıyor ki? Asurlar, Hititler, Persler…
Gün geliyor Zeynepler taşınıyor buralara. Zeynep çok meraklı bir kız. Yıllar sonra Kapadokya diye anılan bu coğrafyaya dair her şeyi öğrenmek istiyor. Ürgüp’e adım attığı ilk günden itibaren büyüleniyor âdeta! Çok geçmeden arkadaşlar ediniyor. Selin, Ceren ve Uğur’la Kapadokya kazan onlar kepçe geziyorlar. Ama sonra öyle bir macera yaşıyorlar ki…
Kimsenin bilmediği bir tünelin çıkışını ararlarken buluyorlar kendilerini! Bu maceraya siz de tanık olmak isterseniz sayfaları çevirmeye başlayın…