Bu kitap bir seyahat rehberi değil. Tarih kitabı hiç değil. Bu kitapta büyük bir keyifle gezdiğim Hindistan'ı, orada tanıdığım insanları, okuduklarımdan, gördüklerimden ve bana anlatılanlardan öğrendiklerimi, meraklılarıyla paylaşmaya çalıştım. Gezince dünyanın çok büyük, insanların, kültürlerin ve uygarlıkların ise birbirine çok yakın olduğunu fark ettim. Delhi'de Cuma Mescidi'nin yanındaki lokantada yufka ekmeğe "Rumeli" dediklerini gördüm. Hindistan'da her yerde bolca bulunan nanlar (ekmekler) benim çocukluğumda köyde yediğimiz nanlarla, hem isim hem de tad olarak, aynıydı. Çay Hindistan'da da çay. Birçok mekân ismi, bizim bildiğimiz isimlerin biraz daha değişik şekilde telaffuz edilen şekliydi. Rakamlarla ilgili hiçbir sorunum olmadı, çünkü tüm rakamları anlıyordum. Kısacası Ortadoğu ve Güney Asya'nın birbirine bizim sandığımızdan (veya en azından benim sandığımdan) çok daha yakın olduğunu gördüm.
Bu kitapta yazılanlar, Hindistan'la ilgili benim sübjektif gözlemlerim ve algılamalarım. Başkalarının gördüğü ve algıladığı Hindistan'la burada yazılanlar birbirinden çok farklı olabilir. Zaten bu konuda tek bir algılamanın olması, gerçeğe de uygun olmaz. Çünkü herkesin farklı bir Hindistan'ı var.