Haber alma ve bilgi edinme içgüdüsü, insanlık tarihinde oldukça eskiye; hatta bırakın süreli yayını, matbaanın icadından çok daha önceye dayanmaktadır. Sanayi öncesi Avrupa'nın haber dünyası, on sekizinci yüzyılın sonuna kadar tam olarak çok ortamlı bir bilgi alışverişine sahipti: sohbetler, dedikodu, sivil törenler, kutlamalar, vaazlar, resmî bildiriler ve daha sonra baskı çağında broşürler, fermanlar, baladlar, dergiler ve ilk haber sayfaları. 1800'e kadar dört yüzyıl boyunca Avrupa ve dünya çapındaki haber topluluğu, ayrıcalıklı Orta Çağ pazarlarının çok ötesine geçti. Ancak haber dağıtımının temel ilkeleri büyük ölçüde aynı kaldı:
Haber, güncel ve güvenilir olmalıdır.
“Bazı insanlar, gazetelerin ölümü hakkında tahminlerde bulunuyor ve zannımca bu tahminler yanlış. Andrew Pettegree ise bu çığır açan çalışmasında gazetelerin doğumunu araştırıyor. Usta tarihçi, on ülkedeki basının ilk yüzyılları hakkında merak uyandıran kapsamlı bir çalışma kaleme aldı. Gazeteciler ve bu meslekle ilgilenen herkes tarafından okunmayı hak ediyor.”
Lord Patten
“Haber medyasındaki bu hızlı değişim anında, Andrew Pettegree'nin yüzyıllara ve üç kıtaya ilişkin bilgi yüklü, geniş kapsamlı araştırması, büyük bir tarih çalışması için çağdaş bir yankı uyandırıyor. Anlattıkları oldukça iç açıcı: insan merakı, özgürlükle yakından ilişkilidir ve kendi yolunu bulmaya meyillidir.”
Diarmaid MacCulloch
“Andrew Pettegree, bize Orta Çağ'ın sonundan 18. yüzyıla kadar Avrupa'daki bilgi ve düşünce akışının muhteşem bir yeni anlatısını sundu. Pettegree; posta sistemlerinden taverna sohbetlerine, el yazması ticaret mektuplarına ve periyodik basının ortaya çıkışına kadar her şeyi zengin ve eğlenceli örneklerle ve Avrupa'nın siyasi ve dinî tarihine ışık tutan referanslarla aktarıyor. Zamanımızın iletişim devrimleriyle karşı karşıya kalırken, Haberin Ortaya Çıkışı, bu aç bilgi arayışımızda hakikat ve güven konularında temel bir rehber olma özelliği taşıyor.”
Natalie Zemon Davis