Haiti Devrimi (1791-1804) devrimlerin en radikallerinden biri, belki de en radikalidir. Radikalliği dünya tarihindeki ilk ve son köle devrimi olmasından; başka bir deyişle, Afrika’da kaçırılıp Avrupalılara satılarak köleleştirilen, insan olarak dahi kabul edilmeyen, her türlü şiddete, sömürüye ve aşağılanmaya maruz kalan Siyahların kendi kaderlerini kendi ellerine alıp köleliği sona erdirmesinden kaynaklanır. Modern dünyanın ilk anti-kolonyal bağımsızlık savaşlarından olan Haiti Devrimi, dünya tarihinin etki alanı en geniş devrimlerinden de biridir. Siyahların deri renklerinden ötürü yaşadıkları kader ortaklığı (ırkçılığın, kolonyalizmin ve kapitalizmin başat mağdurları olmaları), ancak Haiti Devrimi’yle birlikte evrensel bir Siyah bilincine dönüşmeye başladı. 20. yüzyılda birçok biçim alacak Siyah enternasyonalizminin kökenleri Haiti Devrimi’ndedir. Nitekim sömürgeci güçlerin köleliği ilga etmesinin arkasındaki en önemli faktörlerinden biri de –köleliğin karlı olmaktan çıkmaya başlamasına ilave olarak– Haiti Devrimi’ni yayılmasından duydukları endişedir. Bütün bu reel ve potansiyel etkilerin toplamı, 18. yüzyıldaki Haiti Devrimi ile 20. yüzyıldaki Küba Devrimi arasında önemli benzerlikler olduğunu düşündürür.
Bağımsız Haiti’nin Beyaz uygarlığı tarafından sistematik olarak cezalandırılması ve buna paralel olarak Devrim’in Beyaz düşüncesi tarafından uzun süre yok sayılması da bu bağlamda düşünülmelidir. Haiti’nin devrim öncesindeki ve sonrasındaki trajik tarihini, modern dünyanın kapitalist, kolonyalist ve ırkçı karakterinden ayrı düşünmek mümkün değil.
Bu dünya-tarihsel olay hakkındaki en önemli ve en ilginç kitaplardan birini özenli bir çeviriyle okuyuculara sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
- Barış Ünlü