Bu kitap, Descartes’ın opus postumum’u, yani ölümünden sonra yayımlanan eserleri arasında yer alan iki metnin çevirisini bir araya getiriyor. Bu metinlerden Recherche de la Vérité par la lumière naturelle başlığını taşıyan ilki, hayali üç karakter (Eudoxe, Poliandre, Epistemon) arasında kurgulanmış bir diyalogdur.
Descartes tamamını yazıp bitiremediği bu metninde, başta metodik şüphesi ve cogito ergo sum hükmünün şüphe götürmezliği olmak üzere felsefesinin ana hatlarını özetler. Descartes’ın bu metni üzerine ünlü Alman filozof Ernst Cassirer şu değerlendirmede bulunmuştur:
Descartes’ın hiçbir yazısı, hatta metot üzerine konuşma bile, onun düşünce evrenine giriş için bize daha iyi bir yaklaşım noktası sunamaz
Descartes’ın Le Monde ou Traité de la lumière başlıklı metni de bitmemiş bir eser projesidir. Madde, uzay, atalet, hareket, ışık gibi fizik konularını ve maddenin, kütlenin ve hareketin korunumu gibi doğa yasalarını incelediği bu eserini tamamlamaktan, 1633 yılının Haziran ayında aldığı, Galilei’nin Engizisyon tarafından yargılandığı haberi üzerine vazgeçmiştir.
Zira bu eserinde o da Galilei gibi dünyanın güneş çevresinde döndüğünü savunmaya niyetlidir ve hakkında çıkarılmış “ateist” söylentisinden de zaten fevkalade tedirgindir. Descartes’ın bir kovuşturmaya uğramamak için ne kadar ihtiyatlı yazdığı, Dünya ya da Işık Üzerine İnceleme’de görülmektedir: mevcut dünyadan değil, hayâl ürünü bir dünyadan söz ediyormuş gibi yazar. Bu ihtiyatlı tavrını Latince larvatus prodeo (maske takarak ilerliyorum) ifadesiyle de bizzat vurgulamıştır.