Bir Zamanlar… Bir Sufi Dergâhı’nda… Bir Sufi’nin, Vecd hâlinde dile getirdikleri:
Rabbin Gören Gözleriyiz Biz İlâhi ışığın pırıltıları bizim kalplerimizdedir. İlâhi ışığın insanlara yayılmasına elçilik ederiz.
İçimizdeki Tanrısal Işığın sırrına erenlerdeniz. Bâtıni sırlara sahibiz biz. Rabbin yeryüzünde gezen gözleriyiz biz.
Ulaştığımız sırları süslenmiş bohçalar içinde çevremize sunar, susmamız gereken kadim sırları, dergâhımızın dışına çıkartmayız. Rabbin konuşan sesiyiz biz. Sessiz sesimizle bu gizemi zikrederiz.
“Hallac gibi kesilse de başımız, İsa gibi çarmıha gerilse de bedenimiz, Nesimi gibi yüzülse de derimiz; “Rabbim sen onları affet, ne yaptıklarını bilmiyorlar” diyenlerdeniz biz.
Çünkü Rabbin gören gözleriyiz biz…
Hallac-ı Mansur’un yüzyıllar öncesinden ilettiği mesaj “En-el Hak” neyi ifade etmektedir? Yüzyılların ardından günümüze kadar gelen bu söz bir mühür gibidir… İçinde pekçok sırları barındırmaktadır.
“Tasavvufi Bâtıni Sufi Öğretileri”ne göre bu üstü örtülü mühür, ne anlama gelmektedir? Hallac-ı Mansur bunu niçin söylemiştir? Bize ne iletmek istemiştir? Kapsamlı bir şekilde ve Ergun Candan'ın o sade diliyle kaleme alınmıştır. Kitabın sonunda, maddeler hâlinde “En-el Hak” sözünün ne anlama geldiği okuyucu ile buluşturulmuştur.