Bay Y. kiralık katil olarak aldığı son işi bitirmek zorunda... Zorunda, çünkü parasını peşin aldığı bu işi bitirmek onun için ahlaki bir zorunluluk, zira kendisi Kantçı ahlak sahibidir. Ne ki önünde aşması gereken tek bir sorun var: Bay Y.’nin sadece bir günlük ömrü kaldı...
Ya da iki.
Hastalık hastası kiralık katil Bay Y. neredeyse doğduğu günden beri, her akşam, ertesi günü göremeyeceğinden emin olarak yatağına girer. Zira o kadar çok hastalığa yakalanmıştır ki... Ayrıca kronik bahtsızlıktan da mustariptir. Her şeyini mesleğine adamış, yalnızlığını edebiyat ve felsefe dünyasının hayali, psikolojik veya büyük fiziki acılar çektikleri bilinen Poe, Proust, Voltaire, Tolstoy, Molière gibi meşhur hastalık hastalarının hayat hikâyeleriyle gidermeye çalışmıştır. Bu son işinde hedefini uzun süre takip eder, sıra son darbeye gelir. Ama her seferinde kronik makus talihi ya da nadir semptomlar araya girer. Bay Y. her başarısız girişimden sonra yeni yöntemlere başvuracak, bu arada hayatlarını okuduğu meşhur hastalık hastalarıyla şaşırtıcı ortak yönlerini ifşa edecektir...
“[Proust] o kadar uzun seneler boyunca öleceğini haber vermişti ki, artık ne dostları, ne eleştirmenleri, ne yayıncısı ne de okurları ona inanıyorlardı. Ama, onların güvensizlikleri ve şüpheciliklerine rağmen, Bay Proust sonunda öldü.
Hekimi bir bronşit atağından olduğunu söyledi. Ölümünün vertigolardan, kulak iltihabından, üremiden, gripten, yüz felcinden, kalp enfarktüsünden, bir beyin tümöründen ve kayıp zamanı bulmayı başaramamaktan olduğu bilinir. Kör talihinin peşinden ayrılmadığı o yıllar boyunca, Bay Proust hastalıklardan asla korkmadı. Korktuğu tek şey, aynı benim gibi, eserini tamamlamadan önce ölmekti.”